Sinemadaki
bazı dokunuşların iz bıraktığına inanıyorum ve onları ayrı bir yere koyuyorum. Çünkü
biliyorum ki gerçekten özeller, gerçekten yaşıyorlar.
Büyük
İstanbul Depresyonu adlı kısa filmi ile ödüller alan Zeynep Dilan Süren, hikayelerini
benimsediğim nadir isimlerden. Ben de buradan hareketle yolun başındaki bir
sinemacının, yola bakış açısını göstermek istedim.
Girizgahın
devamında çok sevdiğim bir soruyla başlayayım, sinema senin için ne ifade
ediyor?
Zor
bir soru, üzerine iyice düşünmek lazım. Aslında küçüklüğümden beri hayatımın
çoğunluğunu kapsayan bir şey. Esasen ise kurmaca evreni diyebilirim. Benim için
tam olarak bunu ifade eder. Kafamda hep hikayeler var, kurmaca evrenler var.
Bunlarla yaşıyorum. Hayatı
anlamlandırmama yardımcı oluyor sanırım.
Peki
bir film olsaydın, hangisi olurdun?
Şu
film olurdum gibi bir cevabım yok ama çok kıskandığım bir film var; yani onu
ben çekmiş olmak isterdim. ‘Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum.’ Bu adam bu filmi
nasıl çekmiş diye çok kıskanmıştım.
Sinemadan
ne bekliyorsun? Hayattan ne bekliyorsun?
Sağlıklı
bir şekilde yaşamayı, sabahları kalkacak ve yürüyüş yapacak gücü bulabilmeyi
bekliyorum. Sinemadan beklentim ise insanlarla iletişim kurabilmek üzerine. Ama
bu sorunun cevabı dönemden döneme değişir sanırım. Beş yıl sonraki Zeynep, daha
farklı şeyler bekliyor olabilir.
Sinema
insanlara dokunabilir mi? Bir fark yaratabilir mi?
Kesinlikle
insanları değiştirebileceğine inanıyorum. Bu büyük bir değişim olmak zorunda
değil ama yalnız olmadığını bilmek bile çok önemli. Mesela kötü bir anında film
izlersin ve seninkine benzer bir hikâye görürsün. Yalnız olmadığını ve benzer şeyler yaşayan insanlar
olduğunu hissedersin, bu da yaşamak için güç verebilir. Anlarsın ki
işler sadece senin için kötü gitmiyor! Bu tarz detaylar gerçekten çok önemli.
Sinema
eğitimi alınmalı mı? Özellikle de bizim gibi ülkelerde?
Ben
çok isteyerek okudum ama şu an geriye dönüp baktığımda başka bir bölüm de olabilirmiş diyorum. Yine de
senin gibi sinemayla uğraşan insanlarla tanışmak ve bir çevre oluşturmak
anlamında kesinlikle çok faydası oluyor. Daha bu sene biri sormuştu bu soruyu
ve cevap olarak ‘kendini sinemaya tamamen adamayı düşünüyorsan olabilir'
demiştim. Yine olsa yine okur muydum? Emin olmak gerçekten zor.
Tüm
olumsuzluklara rağmen sinema okuyanlar ve okuyacaklar, bu yolda nasıl
ilerlemeli?
Tavsiye
verebilecek bir konumda değilim. Mezun olalı üç yıl oldu ve hala öğrencilikten
tam olarak kopmuş değilim. Ama klasik şeyler söyleyebilirim, mesela bol bol
film izlenmeli. Çünkü ben, kesinlikle daha çok film izlemeliydim diye
düşünüyorum.
Bir
filmde, senaryo ile teknik meselelerin önemi?
Benim için senaryo ile oyuncu performansı, başrollerdedir diyebilirim. Hatta belki de performans daha öndedir. Teknik konular ise biraz daha kontrol edilebilir geliyor bana. Sonuç olarak ise bir filmin, izleyiciyi yakalamasında, oyuncu yönetimi faktörü oranında başarılı olacağını düşünüyorum. Ama bu soruya cevabım da zaman zaman değişiyor doğal olarak.
Kısa
film yapmak isteyenlere tavsiyelerin neler olurdu?
Çok
çalışmayı ve acele etmemeyi tavsiye ederim, özellikle de senaryo konusunda. Ayrıca
daha sakin ilerlemek, keşfetmek, daha öğretici olacaktır.
Favori
3-5 filmin?
Rüya
Bilmecesi. American Honey. Ana Yurdu. Eş Anlamlılar. Bir Zamanlar Anadolu’da. Korkuyorum Anne. Hayali Aşklar.
Favori
yönetmenlerin?
Filmlerindeki
enerji sebebiyle Xavier Dolan’ı çok severim. Türkiye’den ise Nuri Bilge Ceylan ve
Reha Erdem’i beğeniyorum, takip ediyorum.
Sinemadan
bağımsız son bir soru sormak istiyorum. Zeynep Dilan mutlu mu? Nasıl bir
dönemi?
Mutluluğun
ne olduğunu bilmiyorum ve olaya biraz daha derin bakmak gerektiğini düşünüyorum. Üniversitedeki felsefe
dersinde bu konuyu konuşmuş ve işin içinden çıkamamıştık. Hala daha o derste olduğum yerdeyim
sanırım. Bir insan mutlu olabilir mi emin değilim…
Bir
şekilde perdede hayal kurdurmak isteyen herkese ithaf ettiğim bu söyleşi için,
Zeynep Dilan Süren’e çok teşekkür ederim.
Kendinize
bir iyilik yapın ve uzun zamandır izlemek istediğiniz o filmi, artık izleyin.
Not:
Senaryo yazanlar ise biraz daha düşünmese mi? 😊