12 Öfkeli
Adam filmini değerlendirmeden önce; 2000’lerin sinema izleyicisi olarak
yapacağım bu incelemenin, kendi zamanının ötesinde olduğunu düşündüğüm filmi
tam olarak ifade edebileceğinden şüpheliyim.
Filmi teknik açıdan ele alacak olursam,
kesinlikle çok iyi. Zira 2000’lerin gelişmiş sinema teknolojileri aracılığı ile
filmlerle tanışmış biri olarak, 1957 yapımı bu kült filmi sıkılmadan izleyebildim.
Tabii burada senaryonun da payı büyük. Lakin yönetmenin kadraj seçimleri,
filmin girişindeki farklı planlarla kesmeden yaptığı çekim, filmi rahatlıkla
izleyebilmemdeki ana etken. Şahsen kadrajların kullanımı o kadar hoşuma gitti
ki, çoğu kadraj için ’bu sahneleri ben de böyle çekmek isterdim’ diye düşündüm.
Yönetmenin ilk filmi olmasına rağmen, çekim tekniğinin akıcı kurgusu ve bu
anlamda zamanının ötesinde olabilmesi ise epey şaşırtıcı!
Filmin içeriği ise yine en az çekim
teknikleri kadar yaratıcı. Senaryo esasen bir cinayet davasına odaklanmış.
Lakin olayların zemininin hazırlanması ve cinayetteki şüpheli durumların gün
yüzüne çıkarılması fazlası ile iyi planlanmış. İlk bakışta 12 adam arasında
başrol oyuncusu yok gibi hissettim ama Davis ortaya bir karakter koyup, jüri
olmanın da hakkını vererek başrol sıfatını alıyor zannımca. Diğer 11 jürinin
bir yerlere yetişme telaşı ya da başkalarına kızmış olmak gibi sebeplerle
yargılanan kişiyi kolayca gözden çıkarmaları ise hem insanın önyargılarına, hem
de insanın nasıl da kolay yanlış kararlar verebileceğine ışık tutuyor. Filmin
başında yapılan oylamada suçlu diye karar belirten 11 jüri üyesi, ilk görüşte
kaba saba ve düz mantık insanlar olarak algılanıyor. Lakin Davis’in olaydaki
şüpheli durumlara ince dokunuşları, perdenin arkasındakileri gösteriyor. Ayrıca
12 jüri üyesinin arasındaki diyaloglardan birbirlerini tanımadıkları
anlaşılıyor. Buradan hareketle de jürinin kararının şeffaf olduğu izlenimi edinilebilir.
Tüm değerlendirmelerimin sonucunda,
yaratıcılığı ile her anlamda fark yaratan bir film ile tanışmış olmaktan dolayı
mutlu olduğumu ve bu filmden ilham aldığımı söylemeliyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder