![]() |
“Ben dünyayı gezmiyorum, dünyayı yaşıyorum. Bu, benim
hayatım. Gezmek demek, sonunda hep dönülecek bir yer olduğu anlamına gelir.
Benim ise döneceğim bir yer yok. Ben, dünyayı gezmiyorum, dünyayı yaşıyorum.”
Dünyayı Gezen (Yaşayan) Farklı Bir İnsan: Yaklaşık 30
Yıldır!
Daha
önce böyle bir hikâyeye denk geldiniz mi bilmiyorum ama şu an, dünyadaki nadir
insanlara dair özel bir yazının girizgâhındayız. Sizi, Crom ve Valine ile
tanıştırmak istiyorum! Esasen ise bambaşka bir bakış açıları var. Çünkü dünyayı
gezmeyi değil de dünyayı yaşamayı, sınırların ötesinde olmayı felsefe edinmiş
durumdalar.
Birbirleri ile tanışmadan önce Crom’un
yaklaşık olarak 25 yıldır dünyayı geziyor olma hali var. Valine ise bir
yerlerde çalışmaya devam ederek ara ara sırt çantasını alıp uzaklara gidiyor.
Farkında olmadıkları ortak noktaları ise bir karavan alarak, hep karavanda
yaşamak ve hep gezmeye devam etmek beklentisi! Nihayetinde ise aralarındaki iletişim
süreci hızla devam ederken, kritik bir karar veriyorlar ve eski model T3 Karavan
alıp, onu sıcak bir yuva haline getiriyorlar.
Sabit
Olamayacak Kadar Farkındalık: Hep Hareket Halinde!
Düzenli ödenmesi gereken faturalardan ve gündelik yaşamın stresinden bağımsız olmak… Monotonluğu bir kenara bırakıp, yaşamı tüm mucizeleriyle deneyimlemek!
Hareketin, hayatın kendisi olduğunun altını
çizen Crom, durağan bir hayat seçenlerin gerçekten yaşamadığını da özellikle
belirtiyor!
“İnsanlar, toplumla uyumlu ve kabullenilmiş bir hayatı,
mutlu olmak sanıyorlar.”
Dünyaya bir kere geldiğimizi belirten Crom,
yaklaşık olarak 30 yıldır dünyayı geziyor ve yaşam kavramına bambaşka bir
açıdan bakıyor. Toplumun kendisine sunduğu tek alternatifi reddeden bu farklı
insan, kendisini ‘sofistike bir yabani’ olarak tanımlıyor. Özünü kaybetmediğini
ve 13 yaşından sonra tanıştığı bu medeni dünyayı benimsemediğini belirten Crom,
aslında kendi hayatlarımıza objektif bir şekilde dışarıdan bakabilirsek, neleri
kaçırdığımızı görebileceğimizi söylüyor.
Karavanları ile istedikleri yerde kalarak ya da bazen
sürekli dolaşarak, dünyayı keşfeden bu çift, sabit fatura giderlerinden ve
gündelik stresten uzak bir hayat yaşıyor. Açıkçası sadece gıda ve yakıt
masrafları var ve hiç paraları olmazsa karavanı bir süre sabit tutuyorlar, ki
bu da gerçekten en kötü ihtimal! Crom, yola çıktıktan sonra gerisinin bir
şekilde geldiğini ve internetin bu süreci çok kolaylaştırdığını (Gündelik iş
bulma, uzaktan çalışma vb.) söylüyor. Zaten kendilerinin de livin4wheel isimli
bir blog sayfaları var.
Yaşamları ile adeta aynanın diğer yüzünü
gösteren Valine ile Crom, alıştığımız hayatların çok ötesinde bir vizyona
sahip. Peki ya bizim için daha farklı şeyler olabilir mi? Sırf bu düzen içinde
doğduk diye öylece devam mı etmeliyiz? Gerçekten başka hiçbir alternatif yok
mu?
“Özgür yaşamak, hapiste yaşamaktan daha ucuz. Çünkü hapis
çok fazla masraf çıkarıyor.”
“Ben dünyayı gezmiyorum, dünyayı yaşıyorum. Bu, benim
hayatım. Gezmek demek, sonunda hep dönülecek bir yer olduğu anlamına gelir.
Benim ise döneceğim bir yer yok. Ben, dünyayı gezmiyorum, dünyayı yaşıyorum.”
-
Crom
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder